Microsoft, Windows 11 için hazırladığı yeni güncellemelerle kullanıcı deneyimini sadece bir adım öteye taşımakla kalmıyor, adeta yeni bir işletim sistemi felsefesinin temellerini atıyor. Yıllardır üçüncü parti yazılımlarla mümkün olan hareketli duvar kağıtları nihayet işletim sisteminin bir parçası haline gelirken, yapay zeka asistanı Copilot ise görerek ve anlayarak çalışan devrimsel bir yeteneğe kavuşuyor. Bu iki yenilik, Windows’u statik bir araç olmaktan çıkarıp, yaşayan ve kullanıcıyla etkileşim kuran akıllı bir platforma dönüştürüyor.
Windows 11 güncellemesi ile Wallpaper Engine geliyor!
Windows kullanıcılarının uzun süredir arzuladığı ve kişiselleştirmenin zirve noktalarından biri olarak görülen hareketli masaüstü arka planları, yakında Windows 11’in standart bir özelliği olacak. Yapılan son keşiflere göre, kullanıcılar artık MP4 veya MKV formatındaki herhangi bir videoyu doğrudan masaüstü duvar kağıdı olarak atayabilecek. Bu, milyonlarca kullanıcının “Wallpaper Engine” gibi popüler uygulamalar aracılığıyla elde ettiği dinamik ve canlı masaüstü deneyiminin, doğrudan ve stabil bir şekilde işletim sistemine entegre edilmesi anlamına geliyor.
Microsoft’un bu adımı, aslında teknoloji hafızası güçlü olanlar için tanıdık bir yankı taşıyor. Şirket, benzer bir özelliği yıllar önce Windows Vista’da “DreamScene” adıyla sunmuş, ancak Windows 7 ile birlikte bu yeniliği rafa kaldırmıştı. Şimdi ise, çok daha modern ve optimize bir altyapıyla bu sevilen özelliğin geri dönüşü, kişiselleştirme tutkunlarını heyecanlandırmaya yetti. Bu önemli görsel yeniliğin yıl sonuna kadar tüm kullanıcılara ulaşması bekleniyor.
Ancak Microsoft’un asıl devrimi, yapay zekanın işletim sistemine entegrasyonunda yaşanıyor. Copilot, artık sadece komutlarınızı dinleyen bir sohbet robotu olmaktan çıkıyor ve Copilot Vision ile ekranınızdaki her şeyi “anlayan” proaktif bir asistana dönüşüyor. Görev çubuğundaki uygulama önizlemelerine yerleştirilecek yeni bir butonla aktif edilecek bu sistem, tek bir tıkla ekranınızın anlık görüntüsünü analiz ederek size gerçek zamanlı ve bağlama duyarlı yardımlar sunacak.
Peki bu ne anlama geliyor? Bir web sayfasındaki karmaşık bir makaleyi özetlemesini isteyebilir, oynadığınız bir oyunda takıldığınız bir bölüm hakkında ekrandaki nesneleri tanıyarak size ipuçları vermesini sağlayabilir veya Adobe Photoshop gibi profesyonel bir yazılımda karşılaştığınız bir sorunu çözmesi için rehberlik alabilirsiniz. Üstelik tüm bu etkileşimi sadece yazarak değil, doğal bir şekilde konuşarak da gerçekleştirebileceksiniz. Başlangıçta sınırlı sayıda pencereyi analiz edebilen bu özellik, son beta sürümleriyle birlikte artık tüm ekranı tarayarak çok daha bütünsel bir yardım sunmaya başladı.
https://shiftdelete.net/ios-26-1-beta-1-cikti
Microsoft’un da belirttiği gibi, Copilot Vision ile “yaratıcı bir projeniz için ilham alabilir, özgeçmişinizi geliştirebilir veya yeni bir oyunda yolunuzu bulabilirsiniz.” Bu, işletim sisteminin, kullanıcının ne yaptığını anlayıp bir sonraki adımda neye ihtiyacı olabileceğini öngördüğü, yepyeni bir bilgisayar kullanım çağının habercisi. Kısacası Windows 11, bir yanda masaüstlerimizi estetik olarak canlandırırken, diğer yanda yapay zeka ile ruh kazanarak şimdiye kadarki en akıllı ve etkileşimli sürümü olmaya hazırlanıyor.